Kasetler       Videolar        Türkü Sözleri       Duvar Kağıtları       İletişim


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bir garip yazgı saz ile, söz ile
Darağacı LP

 

Bir garip yazgı saz ile, söz ile 1943 yılının ocak ayında doğmuşum Maraş’ta: Hükümetlerin unuttuğu, devletin hatırlamadığı Afşin’e bağlı Berçenek köyünde. Bir ağa köyünde. Toprağımız yoktu, hiç kimsenin de yoktu. Ve kötüsü yıl 1975: yine kimsenin toprağı yok köyümüzde. Babamın gündelikle o tarla senin bu tarla benim her gün bir başka yerde çapa salladığını anımsarım. Anamla su taşımağa giderdik az ötedeki bir bulanık dereden. Anam ocakta ot kaynatırdı, suyunu kuru ekmekle yemek niyetine yerdik.


Büyüdükçe davar güttüğümü, yalın ayak dolaştığımı ve herkes gibi yari aç yari tok olduğumu anımsarım. Okul yoktu köyümüzde, pek çok şeyin yok olduğu gibi. Cahil hacı – hocalardan medrese tahsili gördüm, Elbistan’ın Alembey köyünde bir iki sene. Daha sonra acildi köyümüzde ilkokul ve köyümde bitirdiğim ilk öğrenimimi. 1956 da 1960 yılına kadar Mersin ve Ankara’da askeri okullarda okudum. Sonrası gelmedi parasızlık bükmüştü belimi.


Müzik mi, saz çalmak mı?... Anlatayım kısaca. Çoban kavalından duydum ilk dertli nağmeleri, sonrakileri kurtlar, kuşlar söyledi, Elbistan ovasını bir uçtan bir uca esen rüzgarlardan dinledim. Yetiştiğimde saz çalmaktı ilk tutkum, sonra çile çekmek oldu, söylemek oldu. Büyüklerin söylediğini halk anlamıyordu, haklin söylediğini büyükler beğenmezdi. Benim söylediklerimde beğenilmedi. Bunun böyle olduğunu içeri girdikçe, mahpushane ranzalarında düşündükçe anladım. Sanılmasın ki şikayettir söyleyişim. Mutlu bir yasamı ararım çilelerimizde. Bulacağız, ilerleyeceğiz o günlere. Ben çala, siz dinleye, devran değişe.

GÜZEL BIR TÜRKİYE’YE DOĞRU

Aşık Mahzuni



<---